Dil Seçiniz
Telefon
WhatsApp
Dalga/Okyanus Enerjisi

Dalga/Okyanus Enerjisi

Artan nüfus ve enerji tüketimi sebebiyle daha fazla enerji kaynağına ihtiyaç duymaktayız. İnsanlığın devamı için kullanacağımız enerji kaynaklarından artık petrol, doğalgaz ve kömürü çıkarmak zorundayız. Çünkü kömür, doğalgaz ve petrol kaynaklı üretilen enerji, karbon salımından dolayı dünyanın ekolojik sistemlerindeki dengeyi bozmaktadır. Bu yüzden yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmamız şart. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, nükleer enerji ve hidroelektrik enerji dışında alternatif enerji üretim yolları da mevcut. Bunlardan bir tanesi okyanus (deniz) enerjisidir. Deniz hidrokinetik enerjisi olarak da adlandırılan okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir. Bilindiği üzere dünyamızın %70 i okyanuslardan oluşmaktadır. Okyanuslar bizler için umut verici bir enerji kaynağı olabilir. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve nükleer enerji kadar popüler olmayan bu enerji türü, canlılar için umut verici bir alternatif haline getirilebilir. Deniz enerjisinin farklı türlerinden bahsedebiliriz ve bu enerji türleri toplam enerji ihtiyacımızın %20 sini karşılayabilecek potansiyeldedir.

1) Dalga Enerjisi
Deniz yüzeyinde oluşan dalgalar rüzgarın hızı, süresi ve suyun mesafesine bağlı olarak farklı enerjide oluşurlar. Fazla rüzgar oluşan ve fazla suyun taşındığı bölgelerde (Atlantik Okyanusu’nun Avrupa kıyıları) daha fazla enerji taşıyan dalgalar oluşacaktır. Kıyı şeridine daha yakın bir yerde, dalga enerjisi, deniz dibi ile olan sürtünme nedeniyle azalır. Bu nedenle, daha derin ve açık denizlerde bulunan dalgalar daha büyük enerjiye sahip olacaktır. Bu dalgaların enerjisini kullanabilecek bir çok tasarım mevcut.

2) Gelgit Enerjisi
Gelgit akıntıları, dünyanın okyanuslarında ayın ve güneşin sürekli değişen yerçekiminden dolayı oluşur. Gelgitler asla durmaz. Gelgit akımı teknolojileri, gelgit bölgelerinin içinden ve dışından akan akımların kinetik enerjisini yakalar. Güneşin ve ayın nispi pozisyonları tam bir kesinlik ile öngörülebildiğinden gelgit oluşacağı bilinebilir. Gelgit enerjisini böyle değerli bir kaynak haline getiren bu öngörülebilirliktir.